Tuvalet üzerine monolog

This post is not for the faint of heart!

Bilmem en mahrem yerlerden biri olduğu için midir yoksa eylemin içeriğinden midir tuvalette gerçekten insanın aklı çalışmaya başlar :) En azından benim için öyledir. Üniversitede ödev, makale vs. hazırlarken bir yerlerde takılıp kalınca bir tuvalete uğrar, herhangi bir eyleme bile gerek yok, sadece kapıyı kapatıp derin düşüncelere dalar, çözümü bulurdum.



Bir de en yaygını kitap, gazete okumaktır ki hiç anlam veremem. Sonrasında o kitaplara da pek iyi gözle bakmam! Burada amaç kitap okumak mı, yoksa kitap gerçekten bir araç mı emin değilim. Mesela siz hiç uçakta, elinde uçağın koltuk arkasına koyduğu dergi ile tuvalete giden gördünüz mü? Görmemişsinizdir. Devamını getirmeyeyim.



Sanmayın ki tuvalet üzerine düşünceler bu kadarla sınırlı! Mesela bizim iş yerinin tuvaletinde duvarda "tuvalet medeniyet"tir yazıyor. Eskisinde de "nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak" tarzı bişeyler vardı. İkincisi direk konuyu göze sokmakla beraber ilki gerçekten felsefik. Altından çok daha fazla anlam çıkarılabilir. Ne zaman gözüme çarpsa, önce kim bunu buraya yapıştırdı diye düşünüyorum. Ardından "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" mısrası aklıma geliyor. Sonra diyorum ki belki bunu yazan gizli bir gündem içeriğiyle bu yazıyı "medeniyet aslında tuvalettir" gibi derin manalı bir slogan olarak koymuştur. Sonra aklıma küreselleşme geliyor, sonra gap between rich and poor, küresel ısınma, kutup ayısı, coca cola, küreselleşme, Kyoto Protokolü, Avatar the last airbender, kötü ve banal Avatar filmi, Titanik, ortaokul yıllarım .... İşte böyle giden bir düşünce silsilesine kapılıyorum. Belki de olay medeniyeti nerde aradığımızla alakalı? Belki de basit hijyen kurallarında saklı. Nerden baktığımıza göre değişir.



Son olarak ya da Amerikalıların dediği gibi last but not least, tuvalete gitme isteğinin aslında göreceli oluşudur. Düşünün şöyle bir siz de bana hak vereceksiniz. Mesela "aman hemmen tuvalete gitmem lazım, yoksa altıma işeyeceğim!" nidaları eşiğine geldiğiniz çok defalar olmuştur. Hele de kadınsanız (niyesini bilmiyorum, ama öyle işte)! Tam yönelmişken hedef mekana, birden ya patron gelir bişey der, ya indirimle ilgili bir sms/e-posta gelir vb. ve nı nın nınnn! Hop siz tamamen unutursunuz ve bir süre daha hayata devam edersiniz o şekilde. Mesela bana bu yazıya ilham veren olay gibi. Koştur koştur tuvalete gidilir, kapı açılır ve ne görülür? Medeniyetten kocaman bir çekirge yararlanmak üzere sizden önce mekana gelmiş! Peşin peşin çıkılır, aslında çok da ihtiyacım yoktu ki, zaten her boşa giden sifon geleceğimizden gitmekte vs. şeklinde eylemimiz meşrulaştırılarak kapı kapatılır, arkamıza bakmadan kaçılır.


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Gezi Notları: Bangladeş