Nerde kalmıştık?

Her ne kadar "uzun bir süredir yazamadım çünküm" diye başlayan blog yazılarını sevmesem de ben de bu kervana katılayım. Geçen Nisan ayında "küçük baykuş"umuz dünyaya geldi! Bizim için büyük insanlık için pek bir anlam ifade etmeyen bu adım ile hayatım oldukça doldu, değişti. Hatta kaydı da diyebiliriz :)


Şimdi hazır dönüş yapmışken gençlere buradan bir kaç abla tavsiyesi vermek isterim. 29 yaşında evlenmiş, 32'de anne olmuş bir birey olarak en büyük tavsiyem "sallanmayın kardeşim!"dir. Sorun bir niye?

Öncelikle evlilik hususuna azıcık değineyim. Evlilik nedir sorusuna milyon cevap var illa ki de ama romantik olanları elersek "elin adamı/kadını ile aynı evi/yatağı/banyoyu/mali durumu/nutellayı paylaşmaktır. Kavanozun dibini kimin gördüğü bazen önemlidir, bazen değildir. Kısacası ister delicesine aşık olun ister başka amaçlarla evlenmiş olun işin temelinde bir başka insanın ham hali ile muhatap kalmanızdır. Odada yalnızken yaşadığınız rahatlığı düşünün, aha işte bulacağınız budur. Hal buyken aslında eş seçerken ay bunun kaşı da pek kalın, saçı da pek cılız demekle uğraşıp boşuna hayatı ertelemeyin. Elbette ilk önünüze çıkana da atlamayın.

Çocuk olayı da pek değişik bişey. Hep duyduğumuz kutsallık, sevgi dolu hikayeler vs nerden çıkıyor, işin iç yüzüne şimdi açıklıyorum! Genç! Özellikle anne adayı! Lafım sana! Hamilelik giysileri, baby bump, baby shower, bebek şekeri, lohusa şerbeti ve bilimum öğelerle sana satılan olay hiç de tahmin ettiğin gibi değil! Bir kere düşün, şu hayatta kutsal mertebesine ulaşan nasıl ulaşıyor, Aziz ilan edilenleri düşün! Evet canım, ya yakılarak öldürülüyorlar ya kafaları koparak! Heheh işte anneliğin kutsallığı da burdan geliyor :) şimdi yanlış anlaşılmasın, asla pişman değilim, Stokholm sendromuna da maruz kalmış değilim, aksine pek memnunum. Ancak 32 yaşına birey olarak (yani ikizim bile yok) ulaşmış bir insanken birden iki insanı idame etmen gerekince, ee bunu da 24 saat Sınırı ile yapınca eski sen diye bişey kalmıyor. Ondandır ki genç anne adayı, romantik filmlerdeki baba olayına da çok takılma, yaşın "valla kendimden pek memnunum yau" Dediğin 30'lara varmadan bebe olayına gir, yani illa yapacaksan! Istersen kedi besle, insanı oldukça. Mutlu ediyor o da.

Sorusu olan varsa seve seve cevaplarım der, baykuş günlerine tekrar adım atarım!

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Gezi Notları: Bangladeş