Hangi Ses?

Acun production'lar pek ilgimi çekmez. O Ses Türkiye de çekmemişti başta. Bi pazar günü rastladık. Jüri üyeleri ile dalga geçerek izlemeye başladık. Öyle böyle derken, birden her hafta takip eder olduk. Hayırlısı diyip çok üstünde durmamak lazım. Neyse efenim, izleyen bilir son dönemde kıran kırana bir mücadelenin yaşandığı bir sürece girildi yarışmada. O mu gider, bu mu gider, ama o favori derken abidik gubidik şeyler olmaya başladı (yarışmayı fazla ciddiye alan izleyici!).

Jüri üyeleri üzerinden gidelim.

Hadise... Öncelike kendisinden başliyim. Bir, canlı performans yapmamalı. Sesi kendi yarışmacılarından bile daha zayıf çıkıyor. İki, o kısa kıyafetleri giymemeli. Üç, hadi giydin ya diyet yap ya da kendini Beyonce zannedip o tuhaf hareketlerle "tanımlanamayan yürüyen cisimlerini" yani o kalın, tuhaf bacaklarını gözümüze sokma. Hele dün gece... Neydi o? Yapma canım kardeşim, etme. Gelelim yarışmacılarına. Halkımız sarışın gacıyı sever. Adı nedir bilmem, vasat sesli, kem bakışlı bir sarı gacı var, halkımız el birliğiyle onu koruma altına alıyor, çok ayıp ediyor. Geçen hafta kendini Sertab Erener sandı, kadıncağızın çıkardığı sesleri çıkarırım gazıyla Dünürler dizisindeki Tijen karakteri gibi çınlamalar çıkardı. Ve seçildi. Sesi güzel kızcağız gitti. Bu haftada, iki performanstır sorun yaşayan "ama o 16 yaşında" Beste seçilirken, hiper süper performanslı kız elendi. Zaten halkın seçtiği isimle ilgili yorum bile getirmek istemiyorum.

Mustafa Sandal... Sahnede en az Hadise kadar kötü performans gösteriyor, yarışmacılarının aksine. Oldukça iyi yarışmacıları var. Onun da tek takıntısı erkek şarkıcıyı korumak gibi. Yarışmanın başından beri ne zaman bir kadın bir erkek kombinasyonu kalsa illa erkeği seçiyor.

Hülya Avşar... Performansı kötü, çoğu zaman kendi yarışmacıları arasında yaptığı seçim yanlış. Ama arada bir kendi yarışmacıları dışındakileri eleştirirken çok doğru tespitlerde bulunup dobra bir şekilde dile getirerek takdirimizi kazanıyor. En vasat yarışmacıları barındıran grup doğal olarak. Bi arabesk söyleyen yarışmacısı var ki onu da elemye kalkmıştı, kurtarırsa onu o kurtarıcak.

Murat Boz.. Sahnede performansı düzgün tek jüri üyesi. Ekibi çok çok güçlü. Lakin... İlk başta farklı bir tarz, zavallı köpek bakışları ile hüzünlü hüzünlü etrafı süzen bir yarışmacısı var, uzun saçlı bi tip, Derya galiba adı. İlk başta acıdık, sevdik kendini. Ancak son iki performanstır bir eziyet! Sarı Gelin'i katlettikten sonra dün akşam da La tortura'yı gerçekten işkenceye çevirdi. Neden ama? Gerek var mı? Efenim, kendisi sonra açıklama yaptı, konservatuarda öğrenciymiş, contra alto mu ne sesi varmış, bilmeyenler (bkz. ben) bilmeden sesini çıkmıyor diye eleştiriyormuş. Hımm... Yani sivrisineklerin kulaklarına hitap edecek yükseklikte şarkı söylemesi ve bizim insan olmamız bizim suçumuz. Yoksa kızın sesi çıkıyor da bize ulaşmıyor. Aslında sesi çıkmaması bi sorun değil. Çünkü tarz yarattığını sandığı o tuhaf ses değişimleri zaten şarkıyı içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Ama halkımız yine bu kadını tercih ediyor. Ben bu işten anlamıyorum! Geçen hafta yine Boz'un takımında Sil Baştan'ı söyleyen kız (yine isim hatırlamıyorum :s) sesi gür bir şekilde, tarz yaparaktan icra etti, çok da beğendik. Neden o kızcağız elenme ile karşı karşıya kalırken vızz vızzz sivrisinekler tercih ediliyor, anlamıyorum. İşte bu sebepten dün sivrisinek lady ile kavruk ama besili bir apaçiye kurban gitti Erman (bildiğim bir isim işte!).

Bir de son olarak saç, makyaj ve kostümlerden sorumlu kişilere sesleniyorum. Dün Hadise baştan aşağı korkunçtu! Hülya Avşar çoğunlukla berbat. Yarışmacılar da vasat giydiriliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Gezi Notları: Bangladeş