Leopar Desenli Kardan Adam

Amazon.co.uk'de dolanıp gözüme kitap kestirmeyi ve satın almayı seviyorum. Bazen kitabı kapağına göre, bazen arka kapağına, bazen de sırf yorumlara göre değerlendiriyorum. Bir kitabı okuamadan önce onun hakkında fazla bilgi sahibi olmayı sevmiyorum, çünkü öyle bir durumda benim için büyüsü kaçıyor, büyüsü kalmayınca heves de kalmıyor, kitap da bir kenarda tozlandığı ile kalıyor.

Bu sefer indirimine kanıp Jo Nesbo'nun iki kitabını atmıştım sepete. Best seller'lar, iddialı ifadeleri görünce, eh ben de thriller sevince alıverdim. The Snowman ve The Leopard. İkisi hepi topu 7 sterline geldi ki Türkiye'de bu fiyatı bu kitapları ancak korsan olarak edinebilir okuyucu. Gelelim kitaplara... Aslında kitaba, sadece leoparı okudum bu süreçte.


Jo Nesbo

Normalde seri kitaplarda incelerim, hangisi ilki hangisi sonrası, hatta mümkünse ilk kitabı alır okurum vs. Ama biraz baştan savma bir seçim yaptığım için serinin son iki kitabını almışım ve en sonuncusu olan The Leopard ile başlamışım :/ Onu seçmemin nedeni daha kalın olmasıydı. Önce onu aradan çıkarayım dedim. 740 sayfalık bir kitap ile karşı karşıyayız dostlar. Girl with the dragon tattoo gibi olmasın, hevesim kaçmasın, bir an önce okuyayım istedim.



Öncelikle Norveç'te, Oslo ağırlıklı geçen seri katil hikayesi, egzotik geliyor ve insanı içine çekiyor. Özellikle ilk chapter'ı acayip başarılı buldum. Ve lakin hikaye benim için zaman zaman hızlı düşüşler yaşadı. İlla bir benzerini vereceksem, Jean-Christophe Grangé'ye benzediğini söyleyebilirim kitabın. Ancak benim gözümde aynı başarıyı sağlayamadı. Çünkü çok uzun be! 740 sayfa. İlyada, Odesa mı yazıyorsun be adam?! Bu kadar anlatacak neyin var? Buna rağmen sayfa atlamadan okumaya özen gösterdim kitabı. Ve ne oldu? 600. sayfada cinayet çözüldü. Kaldı mı 140 sayfa? Tamam tam netleşmeyen unsurlar var, merak edebiliriz vs. Ama beni cezbetmedi be Jo! Direk sonu açtım okudum.

Jo Nesbo, dedektif karakteri Harry Hole çerçevesinde 6-7 kitap yazıvermiş, bir tanesi de yolda. Snowman'in hemen hemen aynı kalınlıkta olduğunu düşünürsek, diyecek bir söz bulamıyorum. Tamam karakter başarılı, hikaye güzel, tasvirler alıyor sizi ortama sokuyor. Süper. Ama o kadar uzun olması bence dezavantaj. Özellikle de seri kitaplarda. Bu türü seven bir kişi olarak diyebilrim ki, aynı karakter üzerinden hikaye anlatımı kendini çok fazla tekrara sürükleme durumuna maruz kalabiliyor ve bu da okuyucuyu (beni) bayıyor. Hele en sevmediğim durum, film olsun kitap olsun, seri giden hikayede bir önceki filmi/kitabı özetleyen girişlerdir. Ne mantıksız girişimdir bu? Eğer biri seni izlemek/okumak istiyorsa buyursun baştan okusun ya da hikayeyi yapabildiğin kadar bağımsız yap, beni aynı lafları dinlemeye mecbur etme >:(



Neyse lafı Nesbo gibi uzattım :p Kitap güzeldi, ama bu kadar uzun bir kitabı okuma sabrını bir daha gösterir miyim, bilmiyorum. Belki ayıp olmasın, aldım bir kere deyip, The Snowman'i okurum ama serinin başka bir kitabı mı? Nooo....

Merak eden olursa buyrun official site...

P.S. Kapak tasarımları çok başarısız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Gezi Notları: Bangladeş