İtalya hazırlığı: uçak bileti/konaklama/program tavisyeleri

Turist olarak bir ülkeye gitmenin belki en kolay yolu bir tur acentesi aracılığyla gitmektir. Ama bana sorarsanız en zevksiz yolu da budur. Ayrıca yapılan bütün kampanyalara, indirimlere vs.lere rağmen ekonomik de değildir. Kendi başınıza oluşturacağınız bir program hepsinden ekonomik, zevkli ve eğlencelidir.

Bizim İtalya seferimizin tur operatörü ben oldum ve uçak bilet, otel ve tur programlarını ben hazırladım. Bu hazırlama süreci hem zevkli oluyor hem de gittiğiniz zaman iyi kötü dolaştığınız mekanlara ilişkin fikir sahibi olduğunuz için daha akılcı bir iş yapmış oluyorsunuz.

Her ne kadar bu benim İtalya'ya 3. gidişim olsa da önceden gitmiş olmamın bana çok büyük bir avantaj sağlamış olduğunu söyleyemem. Gideceğiniz herhangi bir ülke için yapacağınız hazırlık da aynı şekilde oluyor.

İlk yapılması gereken, eğer çalışıyorsanız, izin tarihi belirlemek. O tamamsa gerisi kolay! Biz Haziran aynın ortasında 10-11 günlük bir gezi yaptık. Kuzeyden güneye olan rotamızda kuzeyde üşürken, güneye indikçe yandık. Hep yaz mevisimine denk geldiği için İtalya'ya gidişlerim, kış ve bahar ayları için bir yorumda bulunamayacağım. ama rotanızda Floransa ve Roma varsa gitmek için en iyi tarih Mayıs-Haziran başı diye düşünüyorum. Aksi takdirde, açık hava müzesi gibi olan bu şehirleri dolaşırken sıcaktan bitap düşersiniz. Demedi demeyin!

Uçak bileti alırken biraz maceracı davranıp Avrupa'da faaliyet gösteren ucuz hava yollarını takip edebilirsiniz. Bizim gün sayımız belli, programımız dolu olduğu için bu işlere bulaşmak istemedim. Genel arama yapabileceğiniz Amadeus.net gibi sitelerden fiyat bakabilrsiniz. Özellikle İstanbul'dan gidecekseniz alternatifleriniz çok sayıda. Biz Ankara çıkışlı olduğumuz için el mahkum THY ve Pegasus seçenekleri ile başbaşa kaldık. Gece otobüsle gideyim, İstanbul'dan bilmem ne havayolu ile ucuza giderim de diyebilirdik, lakin ilk günü gittiğimiz yerde uyuyarak geçirmemek adına Pegasus'ta karar kıldık.

Aslında artık iki havayolu arasında pek fiyat farkı yok. Gelecek ay Paris'e gideceğiz ve Mayıs ayından bilet alayım, ucuza gelir hayalleri kurup, esnek gün tarifelerine baktım. Ancak THY Pegasus'tan daha ucuza geldi. İlginç...

Pegasus, hem Roma'ya hem Milano'ya uçuyor (başka yer varsa bilmiyorum). Bu iki şehre de gitmek istediğimiz için birini gidiş birini dönüş rotamız olarak seçtik. Gideceğimiz tarihe göre de fiyatları karşılaştırdık ve Milano-Roma almanın bize en azından 200 TL kazandırdığını fark ettik. Bu da ilginç! Pegasus'la ilk deneyimim olmakla beraber biraz memnun, biraz memnuniyetsiz oldum.

Yolculuk ve geziyi daha sonraki yazılarda detaylı paylaşacak olduğum için şimdilik o kısımlara girmiyorum.

Gelelim kalacak yere... Öncelikle hangi şehirde ne kadar kalacağınıza karar vermelisiniz. Bunun için en iyi yol bir gezi kitabı almak. Planınızı hazırlayın (son şeklini ancak gidiş-dönüş tarihleri ve otel planlaması neticelenince alabiliyor, stres yok). Biz tuğla kalınlığında bir İtalya kitabı almıştık, güncel olanlarından. size önerim yapmayın. Birincisi o kitabı ıcık cıcık okuyamayacaksınız, tuvalette uzun uzun okuma alışkanlığınız yoksa tabii! İkincisi gittiğinizde yanınızda taşırken bir eziyet oluyor. Göstürmem diyebilirsiniz, ama o da mantıklı değil. En iyisi siz çantanızda bilimum saat taşıdığınızda sövmeyeceğiniz kalınlıkta ama işinizi görür detaylar içerek bir kitap alın. 

Bizim kitap ile cebelleşme, "aa Verona'da o tarihte bilmemne ne festivali varmış", "aslında buraya da uğrarsak bir gün de olsa denize girmiş oluruz" gibi kafamızın karışması neticesinde deriiin bir nefes alıp, onu da başka sefer yaparız artıkın diyerek rotamızı sadeleştirdik. Milano-Venedik-Floransa(Siena/San Gimignano)-Roma olarak ana şehirleri belirledik. Sonra iş gün sayısına karar vermeye geldi... Milano'da çok bir numara olmadığını tahmin ettiğimiz ve ancak ucuz otel bulduğumuz için ona 1 gün... Venedik çok güzel ama çok pahalı olduğu için 1,5 gün-1 gece, Floransa'ya aşık olduğum ve Siena, San Gimignano gibi etraftaki rotaları da içerdiği için 4 gece ve son olarak Roma'ya da 4 gece ayırdık.

Bu iş tamam olunca otel seçimi oldukça kolay... gibi... Önce iki sekme açıyorsunuz. Biri venere.com, diğeri tripadvisor.com. Niyeyse satın alma işini hep venere'den yapıyorum. Trip Advisor ise otellere gidip kalanların yorumlarını okumak, çektikleri fotoğrafları görmek açısından güzel. Venere'den girin şehrin adını, kalacağınız tarihleri ve kişi sayısını, bir de eğer varsa ucuz olsun, pahalı olsun tercihinizi belirtin, Venere size sıralasın. İki siteden çapraz arama ile yorumlar neticesinde belli bir sonuca varıyorsunuz.

Seçerken fiyat dışında bir diğer kriteriniz ulaşım olsun. Gidip havalimanının yanında bir otelde kalmaya kalkarsanız gününüz yollarda geçer. O yüzden mümkün mertebe merkeze yakın, yürüme mesafesi olan yerler seçin. Venedik'te adanın dışında kalmadığınız sürece nerede kaldığınız çok önemli değil. Her yer zaten ağzınız açık gezeceğniz bir mekan zaten. Bir diğer uyarı da eğer kız kıza gidiyorsanız ya da tek başınıza gidiyorsanız mümkün mertebe tren istasyonunun çok yakınında tercih yapmamanız. Her ne kadar tren istasyonu her türlü ulaşım için can olsa da genellikle tekin olmayan mekanlardır. O yüzden yakın ama o kadar da yakın diil canım diğeceğiniz bir otel seçin. Venere.com'da "location" bölümündeki google maps'ten otelin yerini görebilirsiniz. 

Genel olarak İtalya (belki Avrupa) otelleri ile ilgili şöyle bir durum vardır. Okurken yorumlarda karşınıza en sık "oda küçük", "bina eski" ve "yan odanın/sokağın gürültüsü duyuluyor" şikayetleri çıkacaktır. Hem bilmem kaç asırlık şehrin merkezinde kalayım, hem avuç dolusu para dökmeyeyim derseniz maalesef bu durumdan kaçış yok. Özellikle Floransa ve Roma'da en yaygın durum bu. Ama bizim kaldığımız iki yerde de inanın gürültü ve küçük oda sorunu yaşamadık. Tabii büyüklük küçüklük biraz da görece. Ben yatağın yanından rahat geçiyorsam, valizi açabiliyorsam bir sıkıntı yok. O küçüklük sorununu gerçek anlamda yaşadığımız yer Venedik oldu, onu da aşağıda okuyabilirsiniz.

İlk durak Milano ve kaldığımız otel Hotel Windsor Milano. Tren istasyonuna oldukça yakın bir otel, azcık etrafa bakarak yürüyorsunuz. Biz promosyon olduğu için 2 kişi, 1 gece oda kahvaltıya 43 Euro ödedik. Tam bir başarı. Otel çok güzeldi, lükstü, sabah kahvaltı muhteşemdi. Avrupa'da verilen kahvaltıların uydurukluğu göz önünde bulundurulunca bu gerçekten muhteşemdi. (http://www.hotelwindsormilan.com)




İkinci durak Venedik. En zor otel ayarlamasını da burada yaptım. Fiyatlar çoookkk, çok yüksek. Deneyemimizden sonra şimdi tekrar gitsem, geceliği 200 Euro veririm ama adam gibi bir yerde kalırım. Kötünün iyisi seçenekler arasından Hotel Moderno'yu seçtim. Gittiğimiz zaman kardeş otellerden birine aldılar bizi, yer yokmuş. Girişi görünce tabii kabul ettik (Bkz: şekil 1 A). Ayrıntısı Venedik seferine kalsın, ama yukarıda dediğim gibi bu otel de küçüçükkkktü. Tavşan yuvasından düşmüş alice gibi hissettim kendimi. Oda dedikleri yere yatağı nasıl sokmuşlar diye düşündürüyordu :) Tuvalet/banyo minnacık. Gece geç gidip hemen uyuduk, aksi halde klostrofobiye kapılıp ölür kalırsınız orada. Abartmış olabilirim ama cidden öyle. Aratın trip advisorda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Ödediğimiz para da 78 Euro. (http://www.hotelmodernovenice.com)



Üçüncü durak Floransa. Bilmem kaç günlük bir geziye gidince, ister istemez ekonomik tercihlere yoğunlaşıyorsunuz. Floransa tercihler konusunda zorlandığım ikinci yer oldu. Kadınlıkla alakası var mıdır bilmem, en titiz olduğum konu banyo. Banyo illa ki temiz olacak, dökük, eski püskü olmayacak. Hal böyle olunca uzun uzun bir inceleme yapmak durumunda kaldım. Sonunda tercihimi Residenza Le Rondini'den yana kullandım. Konum olarak yanlış bir tercih olmakla birlikte (tren istasyonuna baya uzak ve bölge biraz... nasıl desem... hımmm) sahibi Lorenzo'nun güler yüzü, odanın rahatlığı, temizliği gayet iyiydi, memnun kaldık. Yakınında market de vardı ki kahvaltı hizmeti olmayan yerlerde market oldukça etkili oluyor. Hem sabah atıştırmalık hem akşam atıştırmalık, içecek ihtiyacı ve tabi ki farklı yiyeceklerden tatma imkanı. Tek gecelik fiyatıhafta içi 65, hafta sonu 75 Euro, sormayın bu fark niye diye :) (http://www.residenza-lerondini.com)





Roma'da kaldığımız otel ise Albergo Piave'ydi. Piave sokağında bulunan otel 2 kişi kahvaltı dahil günlüğü 86 Euro'ydu. Bu oteli google'dan buldum. Aslında Venere'den başka bir otel için rezervasyon yaptırmıştım ama niyeyse içime sinmedi ve aranırken bunu buldum. Oldukça küçük bir otel (binanın bir katı) olmakla beraber odalar oldukça bakımlı ve güzel, kahvaltısı da eh işteydi. Sonuçta sabah cappucino içip peynir, nutella yiyebiliyorsanız oldukça yüksek kaliteyi tutturmuşsunuz demektedir. Otel tren istasyonuna oldukça uzak (ölmezsiniz, Roma sıcağında sürünürsünüz), old town hadisesine ise eh işte uzaklıkta (yürüyün bacaklar açılsın). Ama yine gitsem, düşünmez orada kalırım. Resepsiyondaki kadın tek kelime ingilizce bilmese de benim çat pat İtalyancamla baya bir anlaştık. (http://www.albergopiave.it)





Bu kadar okuyup, "ee hani vize maceraları?" diyeniniz varsa, vizem olduğu için herhangi bir işlem yapmadım. O tecrübeyi daha önceden yaşamış biri olarak, çalışıyorsanız ve bankada iyi kötü paranız varsa Schengen vize almak kolay. Öğrenci iseniz, dil kursuna gidecekseniz, gezecekseniz o zaman biraz uğraşıyorsunuz.

İşte hazırlık aşaması böyle... Kesinlikle kısa bir aşama değil ve ister istemez araştırmacı kişiliğinizi ortaya koymanız gerekiyor. Ama herhangi bir tur ile gidip, Uffici'de 45 dakika, Michelangelo Meydanında 15 dakika harcayın, Bargello Müzesine gerek yok, onun yerine 75 Euro verin eğik Pisa kulesini görün gibi olaylara girerek ne olduğunuzu şaşmış şekilde dönmenize gerek yok. Tek yapacağınız, bir kitapçık edinip turda size anlatılacakları okumanız ve istediğiniz yerde istediğiniz kadar vakit geçirerek İtalya'yı özümsemeniz. Özgür gezin, boşverin turları. 10 Euro'luk yere sizden 25 Euro alacaklar, vakti kısıtlayacaklar ve daha önemlisi bilinen rota dışına çıkıp merak ettiğiniz yerlere gitmenize engel olacaklar.

Kendi tur operatörünüz olun!!! Haydi, ileri...

Not: Fotoğraflar tripadvisor, booking gibi sitelerden temin edilmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Masalların gerçek sonları...