Okumaya Değer Kitap

2006 yılında Sharp Objects'le polisiye türüne yeni bir dinamik kazandıran Gillian Flynn, Gone Girl ve Dark Places'la bu başarısını sürdürdü. Agatha Christie, Jean Christophe Grangé ve Jo Nesbo gibi türün klasik ve bilindik yazarlarından Flynn'i ayıran en büyük özelliği, kitabın baş karakterine (kitap birinci şahısta yazıldıysa anlatıcıya) okuyucuya her zaman doğruları anlatmadığı ve kitabın ilerleyen bölümlerinde "bize neyin çarptığını anlayamadığımız" twistler sunması. Yazar her ne kadar yeni bir kitap çıkarmadıysa da ondan esinlenen onlarca polisiye yazarı rafları doldurmakla meşgul. Kimi kitabı bir solukta okutacak kadar sürükleyici, kimi ilk bölümde katili ele verecek kadar klişe ve kimi de bizi şaşırtma telaşı içinde o kadar sürpriz çıkışlar yapmakta ki kitabın bütün inandırıcılığı çöp olmakta.

Son dönemde üstte bahsettiğim sınıfa giren yazarlardan en başarılı bulduğum Peter Swanson. Onun da okuduklarım arasında en beğendiğim romanı "The Kind Worth Killing/Öldürmeye Değer Kişiler". 

Kısaca konusuna bakalım. Ted Severson, Heathrow Havalimanı'nda Boston uçuşunu beklerken barda zaman öldürmektedir. Yanına oturan kızıl saçlı ve çekici Lily Kintner'la martinilerini yudumlarken sohbet etmeye başlarlar. Konuşma Ted'in karısına geldiğinde, Ted ona yaptıkları yüzünden karısını öldürebileceğini söyler, şaka maksatlı. Lily ise ona yardım etme teklifinde bulunur. Ve fazlasıyla ciddidir.


Gone Girl ile bir diğer klasik Patricia Highsmith'in Stranger on a Train romanlarını anımsatan tarzı ve konusuyla The Kind Worth Killing, okuyucuya kitabın sonunu görmeden kitabı kapattırmıyor. Karşımızda hiç şüphesiz bir polisiye klasiği bulunmakta. Çığır açıcı bir özelliği yok. Ve fakat kullandığı bütün malzemeler o kadar yerinde, birbiriyle uyumlu ki bir senfoni dinler gibi akıyor kitap. 

Dikkat Spoiler!!!

Lily bugüne kadar karşımıza çıkan katillerden bir adım daha ileride. Soğukkanlı, kararlı, akıllı ve okuyucuyu haklı olduğu hususunda ikna ediyor. Kitabın son bölümünde onu bekleyen kötü sürpriz okuyucunun kalbini kırıyor! Hollywood filmlerinde her türlü kavgadan sağ çıkan kahraman gibi her türlü tuzaktan kaçması biraz(!) inandırıcılığı zorlasa da soğuk ve mesafeli Lily kendini okuyucuya sevdiriyor. Dexter Morgan gibi izleyicinin empati kuramasa da sempati duymasını sağlayan bir karakter olmuş. Kitabın sonunda muhtemelen yakalanacak olması okuyucuda hüsran (!) yaratsa da kitabın son twisti olarak hoş bir son oluyor. Lily foreva! 

Bitti Spoiler!!!

Mr. Swanson

Polisiye türünü seviyorsanız Peter Swanson'ı çok seveceksiniz. The Kind Worth Killing'e ise bayılacaksınız. Kitabı orijinalinden okuduğum için Türkçe çevirisi için yorum yapamıyorum. İmkanınız varsa İngilizce aslından okumanızı tavsiye ederim.

Kitapla kalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Gezi Notları: Bangladeş