Film incelemesi: Predestination

Genel olarak sinemasever/sinefil biriyseniz, arada bir karşınıza çıkan ve beyin yaylarınızı yakan filmler illa ki hoşunuza gidiyordur. İşte karşınızda bunlardan biri: Predestination. İzlerken bir süre sonra beyninizden cızt, cızt sesleri geliyor, kulaklardan dumanlar çıkıyor.
 
2014 yapımı filmin yönetmeni ve senaristi Michael + Peter Spierig (Spierig Brothers). Zaten tek kişinin yazıp yönetmesi için zorlu bir film :) Böyle gazı veriyorum, karşınızda görelilik teorisini yeniden yazmanızı gerektirecek kapasitede bir film yok tabii ki. Ama ters köşe, kenar ve üçgen konularında, "lan şimdi.. lan yoksa...." dedirtecek size. filmin uyarlandığı hikaye ise 1959'da Robert Heinlein'ın yazdığı "All You Zombies". Başrollere gelirsek karşımızda Ethan Hawke ve Sarah Snook var. IMDB puanı 7,4. Ben olsam 8,9 veriridim o ayrı.
 
 
Gelilim filmimizin konusuna... Zaman yolculuğunun mümkün olduğu bir dünyadayız. Bu dünyada da bu yolculuğu sadece belli başlı ajanlar yapabiliyor. İşte bizim cabbar ceval ajanımız ülkeyi birbirine katan, bombacı olarak bilinen bir suçluyu yakalamaya çalışıyor. Onun zaman içinde yolculukları ile gerçekleşen bu yolculuğunda ona eşlik ediyoruz. Konuyu çok muallak ve kısa bırakıyorum ki hiç bir spoiler'a yer vermeyelim. 
 
Zaman yolculuğu gibi hassas bir konu üzerinde film yapmak herkesin harcı değil. Çünkü olay kurgusunu çok iyi ayarlamak gerekiyor. Aksi halde karman çorman, ne oldu şimdi dedirten bir hikaye ile karşı karşıya geliyoruz (bkz: Lost a.k.a. adı gibi süreç içinde kaybolup giden bir senaryoya sahip dizi). Çoğu filmin ama bu olmaz ki diye çuvalladığı bir alan bu. Geleceğe Dönüş gibi daha komedi/macera ağırlıklı bir altyapı seçeceksiniz kendinize ki gerektiği yerde "ama işte böyle yapınca komik" diyebilesiniz, ya da ağır felsefik/bilimsel açıklamalar içereceksiniz ki mantık çizgisinden çıkmayasınız. Ya da "Interstellar"da olduğu gibi öyle bir izlenim vereceksiniz.
 
 
Türkçe karşılığı Mukadderat olan Predestination, inanç sistemlerinde "kaçınılmaz olan", "alın yazısı", herşeyin Tanrı'nın istediği şekilde şekillenmesi olarak açıklayabiliriz. Tanrı'nın varlığı açıklanırken zaman ve uzay ötesi olarak düşünmemiz gerektiği söylenir. Hatta ortaokulda öğretmenimizin verdiği örneği hiç unutmam. Hepimiz karınca çiftliğinde birer karıncayız, Tanrı ise yukarıdan bizi izliyor. Bizim için zaman tek bir çizgi halinde ilerlerken onun zaman dışında olmasından ötürü zaman onun için tek bir nokta halinde. Yani bir bakışta bütün hepsine vakıf olabiliyor. Evet, kelime anlamı gibi film de böyle karmaşık bir meselenin kucağında buluyor kendini. Diğer zaman yolculuğu filmlerinin aksine çıkışını "mukadderat" kelimesi ile yapınca, olayların örgüsünü de akıllıca kurunca film diğerlerinden ayrılan, mantık bütünlüğü bulunan ve -en azından benim için- bilimkurgu dünayasında özel bir yere yerleşiyor.
 
 
----------------------------------------- SPOILER ---------------------------------------------------
Filmi izlemediyseniz bu kısmı elbette okumayınız.
 
Filmin sonunda anladığımız üzere, karşımıza çıkan nerdeyse bütün karakterler aynı kişi. Doğan gayri meşru bebekten, öksüz Jane'e, Jane'nin dönüştüğü yazardan kendini bulduğu ajana ve son olarak köşe bucak aradığı bombacıya kadar. Film sadece "tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan" bunalımı yaratmıyor biz de, aynı zamanda adını anımsatırcasına kader kavramını sorgulatıyor. Hem anne, hem baba hem de bebek kendisi. Kendini doğuran da öldüren de kendisi. Vay anasını, adamlar daha ne yapsın?
 
Filmin bizi dumur eden gelimi ve sonu kadar diğer bir etkileyeci yanı oyunculuklar. Ethan Hawke zaten başarılı bir aktör olması dışında seçtiği filmler yönünden de doğru adımlar attığını düşündüğüm bir aktör. Ama doğal olarak filmin yıldızı Sarah Snook. Büyük bir yapımda başrolde yer almasa da oyunculuk yeteneği müthiş.
--------------------------------------- SPOILER ----------------------------------------------------------
 
Sonuç, kaliteli bir bilimkurgu için açın izleyin. Bir "masterpiece" diyemeyiz ama kesinlikle iyilerden biri.

Yorumlar

  1. Merhabalar,
    the salesman, forushande filmi hakkında eleştiri yazıp www.filmizleyin.net/satici-izle linkini içerecek şekilde blogunuzda paylaşırsanız, twitterda toplamda 500bin takipçiye sahip 4 hesabımdan, yeni yazacağınız the salesman izle konulu yazınızı ve başka bir yazınızı paylaşabilirim(ya da bir tweetinizi RTleyebilirim) bycemadrian ve c_sureyadizesi hesaplarının dışında 2 hesabımdan daha paylaşım yapacağım.

    YanıtlaSil
  2. the salesman filmini izleme şansınız olmuştur muhtelemen, yabancı dilde en iyi film oscar'ını almış Asghar Farhadi filmi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Gezi Notları: Bangladeş