İtalya: Floransa

İtalyanca öğrenmeye büyük bir hevesle başlamıştım. Ben biraz maymun iştahlı bir insanım, kolay kolay heves göstermem, siz düşünün İtalyanca aşkımı. Ancak ilk İtalya'ya gitmeye karar verene kadar Floransa ile ilgili çok bir fikrim yoktu. Vardı ama özellikle ilgimi çekecek bir yanı yoktu. Dil okulu niyetiyle İtalya fikri oluşunca arkadaşlarımdan fikir istedim. Asıl tercihim tabii ki Roma'dı ama ülkenin tam ortasında yer alması, birçok yere gitmeme imkan tanıyacağı için "eh hadi Floransa olsun" dedim. İyi ki de demişim. Ben bu şehre aşığım. Benim için dünyadaki en güzel 5 şehir içine girer ve mümkün olsa yaşamak istediğim tek şehir olur.

Önceki seferin tecrübesi ile tabii ki Floransa'ya 4 günden az vakit ayıramazdım. Bir daha fırsat olursa en az 1 hafta-10 gün ayırırım. Hımm sanırım bir daha fırsat olursa benim İtalya için en azından 6 ay ayırmam gerekecek gibi :)

Floransa'da daha önceden uzun süreli gezmiş görmüşlüğüm olduğu için daha bilinçli bir program uyguladık. Yer seçimi dahil olmak üzere. Gerçi kaldığımız mekan güzel olmakla birlikte muhit pek de tekin değildi. Böyle deyince sanmayın kapıda uyuşturucu satıcıları dolaşıyordu vs. Ama tek başıma gidip kalacağım bir yer olmaz diyeyim. Tren istasyonuna da çok yakın değildi. Eğer olurda Floransa'da kalmak isterseniz benim size önerim ya karşı kıyıda Palazzo Pitti civarında kalın ya da tam old town'ın göbeğinde. Onun dışındaki yerler ne gerçek anlamda ekonomik ne de yürümenize/otobüse binmenize değer.

Gezilecek mekanlar belli. Uffizi Galerisi, Galleria Dell'academia, Piazza Michelangelo, Piazza della Signoria, Ponte Vechhio, Palazzo Vecchio, Palazzo Pitti, Santa Croce, eh tabii ki Duomo, Santa Maria Novella, Yahudi Mahallesi, Bargello Müzesi, Dante'nin evi, Tarih Müzesi derkennn yarısını gezemeden gün bitti :) Seçmece usül yapacaksınız. Uffizi'ye girmeden olmaz. Gitmeden internetten biletinizi alıyorsunuz, saati belli. Saatinden gidip hooppp içeri girip uzun bir süre dolaşıyorsunuz. Arada öğle yemeği sonra hoooppp internetten aldığınız bilette Galleria Dell'Academia. İlla ki bir kere görülmesi gerekir de ikinci gereksiz. Ben eşimin ilk seferi olduğu için bir daha gittim. Santa Croce, Duomo'nun müzesi ve tarih müzesine gidemediğimize üzüldüm. Dan Bown'ın son kitabını okuduysanız Pazallzo Vecchio'yu da merak edebilirsiniz ancak o kadar dolu dolu bir yerde en gereksiz tercihlerden olur. Medicilerin mozaleleri bile daha ilginç!


Palazzo Pitti ve Boboli bahçelerine nerdeyse bir gün ayırdık. İyi de ettik. Boboli'nin üst kısımlarında, büyük ağaçların altına ayakkabıları çıkarıp uzanmak, hafif uyuklamak, çeşmeden su içip bahçenin aşağılarına doğru inmek mükemmel oldu.



Bende klostrofobimsi olduğu için kapalı mekanlar beni basar. O yüzden Duomo'nun tepesine çıkma gafletini bir kere yaşadım, bir daha da yaşamayı düşünmem. İnanılmaz daracık yerlerden 400 küsur basamak çıkarak tepeye ulaşıyorsunuz. Manzara güzel, bir şey demiyorum ama daha güzelini Piazza Michelangelo'dan görürsünüz, üzmeyin kendinizi. 

Yukarıda yazdıklarım dışında önceden gittiğim ve gidilecek en az on mekan daha vardır ama onlar ikincil önemde, karşınıza çıkarsa illa girersiniz içine, ben burada tek tek yazmayayım.


Floransa'da iki pazar var. Biri ufak ve eski olanı, Ponte Vecchio yakınında (yanlış hatırlamıyorsam adı Mercato Vecchio'ydu). Ünlü Domuzcuk (Porcellino) heykeli burada. Gidince burnunu sevip ağzından para atıyorsunuz. Attığınız para aşağıdaki mazgala girerse bir daha geliyorsunuz. Bende işe yaradı (mı acaba?). Deneyin. Bu pazar daha çok hediyelik eşya, antika eşya gibi ıvır zıvırla dolu. Diğer pazar ise tren istasyonu yakınlarında, meyve-sebze pazarının yanında upuzun bir pazar. Çanta, ayakkabı, kravat, takı gibi eşyalar alacaksanız muhakkak göz atın. Sonra benim gibi kafanız karışsın, aldığınız şeyden çok alamadıklarınızda aklınız kalsın :)

Tipik dünya markaları ve İtalyan markaları her yerde. Özellikle alışveriş caddesi Via Tornabuoni'de çok keyifli bir yürüyüş ve alışveriş yapabilirsiniz. Designer markalar beni aştığı için gittiğim her yerde uğramadan geçmeyeceğim H&M, birkaç İtalyan bujiteri mağazası, kozmetik mağazasına dalıp ufak tefek şeyler aldım. (Ayrıntılı bilgi için: http://www.walkaboutflorence.com/articles/florence-shopping-guide)

Yemek-içme konusuna gelirsek... İlla ki dondurma yiyin, günde en az bir kere. İtalya'da dondurma yememek günah sayılır ;) Onun dışında elinizdeki guidelardan nerede yemek yenir bakın, seçin :) Biz yine bakmadık. Ama bu sefer eskiden gittiğim bir restoran vardı, oraya gittik. Gerçi aynı yer mi emin olamadım ama yolunuz düşerse 100% gidin, pişman olma imkanınız yok. Yine istasyonun karşısında (otobüs terminisinin olduğu kısımda) cadde üstünde Osteria Dall'Oste. Bütün İtalya'da yediğimiz en güzel yemekler ve ev şarabını burada tattık. Anti pastiden başlayıp ana yemeklere kadar herşey delicioso'ydu. Carpaccio mükemmeldi (ağzım sulandı yine), risottolar muhteşemdi, ben Frutti Del Mare Spagetti almıştım, of offff. Tatlı yedik mi hatırlamıyorum. 2 kere gittik, ikisinde de ne yediysek kendimizden geçtik. Ve en çok yiyip en az ödediğimiz yer oldu. (http://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g187895-d1801863-Reviews-Osteria_dall_Oste-Florence_Tuscany.html)


Yemek için kahvaltıları kaldığımız yer yakınındaki marketten aldıklarımızla hallettik genelde. Bir defa Uffizi'ye erken gittiğimiz için dışarıda yedik, yine İtalyanları takip ettik :) Bunun dışında yine fena olmayan bir yer de Ponte Vecchio'dan karşıya geçerken çıkıştan önce sağda bulunan ufak bir lokantaydı. Yine pizza, makarna vs vardı. İnanın ne yediğimi hatırlamıyorum, ama lezzetli olduğunu hatırlıyorum :) (o da iyi).

Su konusunda, İtalya'da her yerde çeşme suyu içtik. Bir defa alıyorsunuz pet şişeyi sonra gördüğünüz her çeşmeden doldurabilirsiniz. Zaten %95'i temiz su akan çeşmelerden oluşuyor, çok azı süs için. Aksi takdirde ufacık suya 2 Euro verirsiniz, içiniz daha çok yanar!

İnternette gittiğiniz her şehir için 2,3 5, vs günlük tur seçenekleri var. 2 günde yürüyerek Floransa'yı dolaşmak isterseniz size gidebileceğiniz seçenekler veriyor. (http://travel.nationalgeographic.com/travel/city-guides/florence-walking-tour-1/) Çok çeşitlileri var, google arayıp bulun. Hiç fikriniz yoksa gayet güzel seçenekler.

Floransa'ya da hüzünle veda ettim ve Roma'ya doğru trene bindik.Gerçi kaç gündür fellek fellek yürüyünce ayağımın altı zonkluyor ve ayakta durmakta zorlanıyor hale gelmiştim. Bir bakıma son şehre gidiyor olmak bu bakımdan sevindiriyordu da. Ama ne zaman olsa Floransa'dan ayrılırken üzülürüm.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Masalların gerçek sonları...