Been İnsan Deel meyem?

Dizi dünyası bir derya deniz sevgili okur, izle izle bitmez. Ömrünüzü yer, saatlerini heba eder ama bitmez valla! İşte bu deryada bir damla olan benim takıldığım bir diğer dizi Revenge. Önceleri yabancıdiziizle, diziport gibi yerlerde görüp, hüleen yine bi liseli diyip burun kıvırmıştım. Lakin dizilerin hepsi tatile girince, bir bağımlı olarak ben, kül tablesını yalayan/ yerden izmarit toplayan bir adam gibi bu diziyi açtım! Ama fena da olmadı, sevdim :)




Emily VanCamp (Emily Thorne), Madeleine Stowe (Victoria Grayson) ve Gabriel Mann (Nolan Ross)'ın başrollerini paylaştığı dizinin konusu bundan bilmem kaç sene önce gerçekleşen bir terörist saldırının/uçak düşürmenin sorumlusu olan David Clarke'ın kızı Amanda, aslında babasının bu olayla ilgisi olmadığını öğrenir ve asıl suçlululardan intikam almak için emily thorne olarak döner. Mekanımız New york'lu zenginlerin yaz aylarında takıldığı Hamptons.


 Bu ne güzel bakış öyle ya!


Nedir diziyi izlenir yapan derseniz? Yüzüne yaptığı operasyonlarla ağzı yamulmuş gibi duran Madeleine Stowe mu? Değil. Çok başarılı, ama kesinlikle diziyi sürükleyecek bir rolde değil. Güzeller güzeli Vancamp mi? I ıh. Her türlü olayda aynı gülümsemeyi sergilerken değil. Kafasına silah dayanıyor, aynı yüz ifadesi; yemeğe çıkalım mı diye soruluyor, aynı yüz ifades; babasına küfrediliyor, aynı yüz ifadesi. Evlilik teklifi alınca biraz daha güler gibi oldu ama yok anacım. Kızın suratı felç geçirmiş gibi, ifade özürlü. Bakınız şekil 1 A. Dizinin en başarılı performansını ise Mann çıkarmakta. Vakti zamanında Bourne Identity ve bir kaç filmde yan rollerde görmüştük kendini ama burda gayet coşmuş. Yürü be Gaby! Ama o da diil!



- Yüz kaslarımı az oynatarak çok iş başarıyorum...


Diziyi sürükleyen tek şey kurgusu. Her ne kadar bazen kısır döngüye düşse de ne olacak acaba dedirditiyor ve bir sonraki hafta tekrar açılıyor dizi. Her hafta birinden intikam alınıyor, kızımız bir heroymuşcasına bütün sorunlardan sıyrılıyor, herbişileri onbeş adım öncesinden anlamış oluyor, Kasperov mübarek. Ama izletiyor valla kendini! O yüzden vaktim var, dizi bakınayım diyorsanız izleyebilirsiniz, yok diyorsanız sizi tutmayalım.

Yazıyı bitirmeden önce iki noktaya değineyim. İlki Victoria'nın o iğrenç koltuğu. Nasıl bir zevk örneği, hangi sosyetik-aristoratik-postmodernist anlayış sonucu bilemiyorum ama çoook kötü ya, değiştirin lütfen! Bir diğeri İngiliz aksanlı, çikolata renkli İngiliz (şaşırtıcı oldu dimi?) aktrisin aksanına bir çözüm bulun. Ok İngiliz ama bayıyor, tırmalıyor, yoruyor. (bu arada bu hatunun da bir blogu mevcut bakmak isterseniz tıkınız). İşte ööyleee...

- Zevksizlik abidesi koltuğumda o kaddar mutluyum ki!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Masalların gerçek sonları...