Kırmızı Halıda Yürümek Zordur

Bu seneki Academy Awards'a yöneltilen bir diğer eleştiri kırmızı halının fazla uzun olmasıydı. Giderek kapitalistliğin doruklarına ulaşan sanal ve gerçek alemin bir yansıması olsa gerek. Blogları takip etmeye başladığımdan beri, özellikle kadınların kanına kolay giren makyaj gibi bir konuda çok sayıda fikri olan blogger olması ve sundukları fikirlerin bir kısmının birçok kişi tarafından tekrar edilmesi sonucu bazı ürünler için genelgeçer bir "yetkili kişi onayı" niteliği kazanması gibi tuhaf bir durum var. Yani X firmasının allığı herkeste olmalı gibi.  Bilmem ne markanın şu kremini kullanmazsanız ölünüz :p Bir de firmaların bunların bir kısmını ücretsiz olarak yolladığını düşünürsek, vahşi bir pazarlama yönteminin etrafımızı sardığını hissediyorum. İşte bu pazarlama yönetiminin diğer bir ayağı da Oscar gibi organizasyonlar. Bu çok ünlü hatunlar ne giymiş, suratına ne sürmüş, kulağına ne takmış, gelin siz de aynısını kullanın. Eminim günün ilerleyen saatlerinde makyajlara ilişkin tüyolar bloglarda uçuşacak. Demiyorum ki, bunlar olmasın. Olsun tabii. Ama acaba denetim olmayan sanal aleme insanlar kendilerine fazla kaptırmasa, yazılanlara gereğinden fazla önem vermese mi? Neyse bu kadar etik bilgiçlemelerden geçelim butik durumlara...

Gecenin en beğendiğim ismi Meryl Streep. Yaşının güzelliğini sunan saçı, makyajı ve elbisesi ile basmakalıp bir çok kadından daha şıktı. Herkes balık etekimsi kıyafetleri (vardır elbette literatürde bir adı da ben bilemiyorum) çekmiş gelmiş.



İkinci sıramı Michelle Williams'a verdim. Kısa saçları, kırmızı elbisesi ve kırmızı ruju ile gayet sade ve gayet güzeldi.



Üçüncü sıramı normalde güzel bulmadığım ama bu sefer beğendiğim Penelope Cruz'a verdim. Tabii şimdi bu yorumumu okuyup üzülecek, ya neyse...




Jennifer Lopez de hoştu ama sanki buna benzer bir elbise daha önce bir yerlerde giymişti.




Son olarak şık değil ama "ne oldu sana, ne oldu böyle" şarkısını ithaf ettiğim Rose Bryne var. Bu kadın neden bu kadar zayıfladı ya da kafası mı büyüdü. Vücudu kafasından çok küçük duruyor, bende de elimde tahin pekmez arkasından koşup "Rose ölümü gör ye şundan bir parça" deme isteği uyandırıyor.




Benim diyeceklerim bu kadar...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Masalların gerçek sonları...