Geçmiş zaman olur ki...

Bir kaç ay önce "Once Upon A Time" başladığında heyecanlı heyecanlı yazmışım, tutar bu, patlar bu, ay süper bu! Ve lakin 3. bölümde bıraktım ben bu diziyi :) Ama sanmayın ki sonu mutsuz biten bir yazı bu! Yok yok, gayet iyi bitecek.

Dizi tatili olarak adlandırabileceğimiz fetret devrinde dizi bağımlısı bünyeyi susturabilmek adına boş boş dizi isimlerine bakarken, hadi seni seçtim Pikachu, belki bu sefer tutar diyerek, birer ikişer bölüm izlemeye başladım OUAT'ı. Ve neden bırakmışım ki diyecek kadar başarılı buldum. Gerçi arada bazı bölümlerde adrenalin düşüyor, azcık bayıyor ama genel olarak zevkle izlenecek bir dizi.



Mıyık mıyık bir aşk hikayesine dönen Pamuk Prenses&Beyaz Atlı Prens ilişkisini zenginleştirmişler, kötü kalpli kraliçenin daha derinine inmişiz, Rumpelstiltskin'in "öteki" yüzünü görmüşüz vs vs. Çok şeyler olmuş ben izlemeyi bırakalı ve çok iyi ettim tekrar başlayarak. Özellikle huntsman bölümü yürek burkuyordu, snıfff...

Emma karakteri biraz ortada kaldı gibi. asıl geliştireceklerini merak ediyorum açıkcası. Bir de kıyafetlerine bir çift lafım olacak (daha önce de mi etmiştim ne?). Artık skinny pantolon, deri ceket ve dalgalı saç görmekten öğğkk geldi. Değiştirsinler arada!


- Ahdım olsun, bu dizi devam ettikçe bu kıyafeti çıkarmayacağım, isterse koksun, isterse üzerimde parçalansın!!!

Neyse az, öz ve kısa bir görüş sunan yazım burada neticeleniyor. Diyeceğim o ki, izleyin, sevin, holivuda birkaç beyin hücrenizi daha feda edin, sanki daha değerli bir yere mi harcayacaksınız :p

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Masalların gerçek sonları...