Kalbim Alabama'da Kaldı

Gün geçmiyor ki tv'ye (ya da benim durumumda siteye) yeni bir dizi düşmesin! Son olarak karşıma "Once Upon A Time" çıktı. Dizinin henüz birinci bölümünün yarısını izleyebildim. Şimdilik "hımm" dedirtti. Bakalım izleyip göreceğiz ve hemen yazıya dökeceğiz.

Bunun dışında karşıma çıktıkça izlediğim bir diğer yeni dizi "Hart of Dixie". 1989 yapımı, Alabama'da 1950li yıllarda geçen "Heart of Dixie" filmine atıfla isimlendirilen bu yeni dizi, kalp cerrahı olma yolunda ilerleyen Zoe Hart'ın (Rachel Bilson) kendini Alabama'da bir kasabada doktorluk yaparken bulmasını konu alıyor. Tipik Amerikan kasaba dizilerinden biri. Özellikle Gilmore Girls hissiyatı uyandıran bu dizi de tıpkı diğer türdeşleri gibi gerçek dünyadaki zaman akışını konu alan bölümlerle ekranımızı şenlendirecek gibi. Yani, takvimler Halloween'i gösterirken Halloween temalı, Thanksgiving'i gösterirken TG temalı, vs vs bölümler izleyip Amerikan kültürünü biraz daha özümseyeceğimiz bir dizi olacak. Gilmore Girls'ü, Dawson's Creek'i zevkle izlemiş, evinde maple syrup bulunduran bir insan olarak bana ağır gelmeyecek bu Amerikan pop kültürü. "Once upon a time"da peri masallarından çıkıp dünyamıza sıkışmış karakterler karşımıza gelirken "Hart of Dixie" gibi gerçek dünyadan kopmuş, sevimli bir kasaba dizisi de içimizdeki gerçekimsi peri masalı damarını besleyecektir.



Biraz ayrıntıya inersek... Niyeyse Rachel Bilson benim gözümde hala O.C.'deki Summer karakterini geçemeiş durumda. Karşımda yeni bir karakter değil de Summer'ın geleceğini görür gibi oldum. O New Yorklu, sosyetik kız ile idealist, kalp cerrahı olma yolunda herşeyden vazgeçebilecek hırslı kız birbirlerinin içine pek geçememiş gibi. Yani Zoe, kanlı canlı bir karakter olamamış. Bir diğer rahatsız edici unsur ise Bilson'ın o tuhaf kaşları! O Adile Naşit kaşlarının, kadınların kalın kaşlara büründüğü bu devirde işi ne? Sorarım?



Lemon Breeland (Jaime King) kasabanın en popüleri, en güzeli, en vs en vsiii. Tipik sarışın, mavi gözlü, Orta Batı aksanlı bir bayğan. Ama niyeyse o da olmamış Kurumuş gibi gözükecek kadar ince, yaşı fazlasıyla geçmiş bu kız kasabanın yakışıklı avukatı ile evlenmek istiyor. Şimdikk, dedik ya pop kültürümüz var. Nasıl oluyor da karşımıza Amerika'nın o köşesinde görmeye alışık olduğumuz büyük göğüslü, kalçalı, kısa kot etekli bir hatun değil de sıska, yaşı evde kalmış denebilecek, 60lı yılların kıyafetleri ile dolaşan bir karakter çıkıyor? O kız o kadar popüler de neden o yaşa kadar evlenmemiş? Hani Amerika'da liseden mezun olan prom queen ve prom king hemmen evlenirdi. Ne oldu da bu dizide kırılma yaşadık?



Diziye ilişkin bir diğer eleştirim Belediye Başkanı. Irkçılığın tavan yaptığı Alabama'da yıllar geçince kafalar değişmiş ve bir AfroAmerikalıyı Belediye Başkanı mı yapmışlar? 60lı yıllardan kıyafetler giyip plantasyon dönemlerine dair günleri anan gösteriler yapılan bu kasabada mantık ileri gitmiş ve ırkçılığı aşmışlar! Vay anasını! Senaristler karşılarına çıkan ve "hey bu da hoş yau" dedikleri her unsuru senaryoya eklemek adına bazen saçmalıyorlar. Yapmayın, bizim de ortalama bir zekamız var!

Neyse, dedim ya anlatılan bir masal, biz de "heee" deyip izleyeceğiz. Bayarsa kanalı değiştireceğiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gezi Notları : Kamerun - Yaounde

Gezi Notları : Kuveyt

Masalların gerçek sonları...