H&M olsun, Çamurdan olsun

Evettt, başlıktan da anlaşılabileceği üzere benim yine H&M aşkım depreşti. Kendisi ile olan tanışıklığımız ve sonrasında tutkulu aşka dönüşen ilişkimiz bundan yıllarrr, yıllarrr önce yurtdışında kendisini keşfetmem ile başladı. Her gidişte dolu bir torba ile çıkmayı başarmışımdır bu mağazadan. Dünya çapında bir çok şubesine uğrama fırsatı bulduğum bu marka geçen sene İstanbul'da açıldığında ayrı bir boyut kazandı. Ama ne zaman ki Ankara'da açıldı, işte mutluluk budur dedirtti. Her ne kadar H&M'in ne H'sinin ne M'sinin bulunmadığı bir ülkede 2 senemi geçirmem gerekse de yine de memleketime, Ankara'ya gittiğimde H&M'e uğrayacağımı bilmek içimi ısıtıyor. Evettt, azcık obsesif kompulsiflik var ;)

1947'de İsviçre'de hayata gelen bu marka, zaman için tüm Avrupa'ya ve Amerika'ya sonrasında uzak doğu, arap ülkeleri artık aklınıza ne gelirse yayılarak bugün dünyanın en bilindik markalarından biri haline gelmiştir. Zaman zaman ünlü moda tasarımcıları ile de çalışan H&M, bu aralar Versace koleksiyonunu tanıtmaya hazırlanıyor. Facebook, Polyvore gibi çeşitli kanallardan görebileceğiniz tasarımlar H&M'ye uygun fiyatlarla piyasaya çıkacak.

Fiyat demişken, fiyat-kalite ikilisinde tek geçeceğim markadır H&M. Mango, Zara, vs. vs.de genellikle bu ikili konusunda vasat sonuçlar yakalarken H&M'den on sene önce aldığım gömleği hala giyebilmekteyim.

Henüz bakmamışsanız internet sitesine bir göz atmanızı öneririm.